Devrim Gazetesi

Geçtiğimiz sabah İran’ın cehennemine uyandık. İsrail gece yarısından sonra İran’ı felç etmiş. Genelkurmay başkanı dahil olmak üzere 20 üst düzey İranlı komutanı yataklarında ölüm uykusuna yatırmış. Bu yeterli gelmemiş, İran nükleer tesislerinde çalışan 14 bilim insanını da katletmiş. Halbuki bu komutanlar daha bir gün önce “Biz savaşa hazırız” açıklaması yapmışlardı. Meğer savaş başlamadan ölmeye hazırlarmış.
Aslında hikaye ABD eski dışişleri bakanının “düzenleyici karmaşa” olarak yayınladığı makale ile başlamıştı. Ortadoğu’daki 22 ülkenin sınırlarının ve kaderlerinin yeniden çizileceği Genişletilmiş Büyük Ortadoğu Projesi’nin (GBOP) temeliydi bu açıklama.
Sonra 2010 yılında “Arap Baharı” adıyla başlayan, aslında “Arap kara kışı”nın habercisi olan ayaklanmalarla hedef ülkelerin yönetimleri bir bir değişmeye başladı. Ancak proje planlandığı hızda gitmiyordu. Beş yıl içinde yıkılası gereken yönetimler 15 yıl geçmesine rağmen devrilememişti.
En büyük engellerden biri Rusya idi. Onu devreden çıkarmak için Ukrayna krizi yaratıldı. Tabi önce Ukrayna’nın başına bir aktör getirilmeliydi ve gerçekten bir komedyen getirildi. Ukraynalılar bile neyin nasıl olduğunu anlayamamıştı. Ta ki savaş çıkana kadar. Konuyu anladıklarında ellerinde yalnızca değerli madenler kalmıştı, onu da ABD savaş yardım tazminatı olarak ellerinden aldı.
Artık Ortadoğu’daki İsrail’in oyun alanı temizlenebilirdi. Bunun için de bir kıvılcım gerekiyordu. O kıvılcımı da MOSSAD’ın kontrolündeki HAMAS çaktı. Ve ortalık cehenneme döndü.
Kısa bir süre sonra İsrail HAMAS liderlerini sırayla öldürdü. Komuta sistemini altüst etti. Kullandığı yöntemler siber savaş tekniğinde çığır açan nitelikteydi. Hatta HAMAS lideri Haniye’yi İran ziyaretinde devrim muhafızlarının koruması altında iken yatağında öldürdü. (Buna rağmen İran komuta kademesi aynı yöntemle öldürülebileceklerini öngörememişler!)
Temizliğe devam edildi. Lübnan’da Hizbullah’ın liderleri birer birer öldürülerek İran’ın eli ayağı kesildi. Onları eğiten devrim muhafız generali de öldürülenler arasındaydı. Cumhurbaşkanı ve dışişleri bakanı bir helikopter kazasına (!) kurban gitti. İran konuşurken intikam yeminleri ediyor, mangalda kül bırakmıyor ama bir türlü karşılık veremiyordu. Bir defa İsrail’e füzelerle saldırdı, onu da önceden İsrail’e bildirdiği dedikoduları çıktı.
GBOP’un uygulamasında sıranın 22’nci ülke olan İran’a geldiği söyleniyor. Ama İran 22’nci değil 21’inci ülke. 22’nci sırada kim var dersiniz? Size birkaç ipucu vermeye çalışayım. Sınırları ve kaderleri yeniden çizilmeye çalışılan ülkelerin;
-          Hepsi tek adam tarafından yönetiliyor.
-          Hepsinin iktidar koltuklarında yıllar boyunca kendi ülkesinin halkına düşman yetiştirilen kişiler oturuyor.
-          Hiçbirisinde demokrasi ve hukuk yok.
-          Hepsinin iktidarları ve yandaşları zengin, halkı fakir.
-          Hepsinde koyu bir din baskısı var.
-          Hepsinin istihbarat birimleri CIA-MOSSAD veya MI 6 güdümünde.
-          Hepsinin eğitim sistemi yap-boz tahtası.
“Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir” ve bugün Pers İmparatorluğunun mirasyedilerinin bir günde pes ettiği çarşamba!