İÇİŞLERİ BAKANI SOYLU STK TEMSİLCİLERİYLE BULUŞTU
Dünyanın en güçlü örgütlerinin, en güçlü ülkelerinin salgına uzun süre çare bulamadığını ifade eden Soylu, geçen yüzyılın sonlarına doğru üretilen "küreselleşmenin" iflas ettiğini belirtti. Türkiye'nin salgın döneminde pek çok ülkeye tıbbi malzeme yardımında bulunduğunu anımsatan Soylu, şunları kaydetti: "Türkiye başından itibaren bir proje ortaya koymaktadır. O da şudur. Ulaşabildiğimiz her yerde bize düşmanlık yapmayacak her yerle ya bölgesel ilişkilerimizi ya ticari ilişkileri ya da bütün ilişkileri güçlendirmeye çalışmak. Buna Latin, Amerika, Ortadoğu ve Balkanlar da dahil. Türkiye pandemi döneminde dünyanın birçok ülkesine, maske, aşı ve sağlık malzemesi gönderdi. Biz dünyanın birçok ülkesinden enerji almaya çalışıyoruz, bir yandan da enerji çeşitliliğini arttırmaya çalışıyoruz, yani yenilenebilir enerji kaynaklarına yöneliyoruz. Onu bir taraftan kesmeye çalışıyorlar. Diğer taraftan özellikle nükleer santral kurmaya çalışıyoruz, onun için başka türlü engeller ortaya koymaya çalışıyorlar. Yani enerjide dışa bağımlılığımızı mümkün olduğu kadar azaltmaya, yerli kaynaklarımızı da mümkün olduğunca çoğaltmaya çalışıyoruz. Aynı zamanda doğal gaz ve petrol de dahil olmak üzere enerji aldığımız kaynakları da çeşitlendiriyoruz."
‘AVRUPA STRATEJİK HATANIN İÇİNDE’
Avrupa'nın bu kış doğal gaz sıkıntısı çekeceğini öngöremediğini ifade eden Soylu, "Bu enerji çeşitliliğini bugüne kadar çok bilen, bizlerle konuşurken 'biz yüzyıllık planlar yapıyoruz, büyük planlar yapıyoruz' diyen Avrupa, her meseleyi burnundan kıl aldırmayacak şekilde yönetmeyi kendisine bir maharet olarak ortaya koyan ama akıllı bir şekilde bütün sorunlarını doğuya yıkan Avrupa, ne pandemi meselesinde, ne de enerji meselesinde burnunun önünü göremeyecek derecede bir stratejik eksikliğin içine düşmüştür." dedi.
‘İTİBARLARI VE SAMİMİYETLERİ YOK’
Türkiye'nin problemler, sorunlar yaşaması için bir çok ülkenin çaba harcadığını ifade eden Soylu, "Yani Suriye de insanları katledene kadar da bizim esas itibariyle ilişkilerimizin iyi olduğu bir ülkeydi. Ama ne zaman orada kendi zihni perspektifine uygun bir dağıtma başladı ve bir iç savaş çıkardı, insanları zora düşürdü, elbette ki bizim buna sırtımızı dönmemiz mümkün değildi. Ne zaman Halep'i, ne zaman Humus'u oradan, tamamen tasfiye edildi, PKK ve PYD'yle iş tutmaya başladı, elbette ki bizim buna sırtımızı dönebilmemiz mümkün değildi." dedi.
Türkiye'nin gücünü her an her alanda göstermeye devam ettiğini buna tüm dünyanın da şahitlik ettiğini vurgulayan Soylu, şöyle konuştu: "Peki Rusya Ukrayna Savaşı'nda dünyada güvenebilecekleri başka bir ülke olsaydı gitmezler miydi? Kapısını çalmazlar mıydı? Sizce alttan, üstten, sağdan, soldan gerekli bütün yoklamaları yapmamışlar mıdır? Türkiye'nin ayağına düşmeyelim ve Türkiye'ye bu işi havale ettirmeyelim diye bir anlayış içerisinde olmamışlar mıdır? Ama dünyada karşı karşıya kaldıkları her meselede itibar kaybına uğradıkları için dünyada karşı karşıya kaldıkları her meselede samimi davranmadıkları için onun için Cezayir'de Macron yuhlandı. Onun için büyükelçiliklerinin yine Fransa sömürgesi olduklarını geçmişte bildiğimiz bugün kendi anlayışlarıyla beraber ayağa kalkmaya çalışan ülkelerde büyükelçilikleri zor durumlar yaşıyorlar. İtibarları ve samimiyetleri yok."
‘HEMEN GİDERİZ DİYORLAR’
Suriyeliler konusuna da değinmek istediğini belirten Soylu, "Suriyelilerle biz 500 yıl aynı millet olarak beraber olduk. Öyle değil mi? Aynı ülkenin vatandaşıydık. Adam kapına gelmiş, karşı tarafta kadınlara özür diliyorum tecavüz ediyorlar. Hamile kadınların karnındaki çocukları öldürüyorlar. Yaşlıları öldürüyorlar. Biz ne yapmalıydık?" diye sordu.
Soylu Ukrayna'dan savaş nedeniyle Avrupa'ya 5 milyonun üzerinde sığınmacı gittiğini hatırlattı. Avrupa ülkelerinin gelenlere karşı duramadığını ifade eden Soylu, "Avrupa almıyorum mu' diyor. Kimse niye sesini çıkarmadı? Peki size bir soru soracağım. Ne zaman dönecek bunlar kendi memleketlerine, belli mi? Hiç belli değil. Kimse sesini çıkarıyor mu?" dedi.
Avrupa ve Amerika'nın ajanlarının Türkiye'deki Suriyelilerle ilgili çeşitli oyunlar sergilemeye çalıştıklarını anlatan Soylu, şunları kaydetti: "Avrupa ve Amerika kendi ajanlarını Türkiye'ye sokuyor. 'Bu Suriyeliler buradan gitsin' diyor. Ya adamlar zaten kalmak istemiyorlar ki gitsinler. Ben İdlib'de 75 yaşındaki bir teyzeyi gördüm. 'Evlat ben memleketime dönmek istiyorum' dedi. 'Memleketindesin' dedim 'Hayır ben Halep'e dönmek istiyorum' dedi. Kendi toprağına dönmek istiyor. Buradakilere de 'gider misiniz?' diye soruyoruz. 'Hemen gideriz' diyorlar. Ama gidip orada ölüme mi gitsin. Bir bölümü rejimin elinde. Bir bölümü DEAŞ'ın elinde, bir bölümü PKK, PYD'nin elinde. Öbür tarafına Amerika gelmiş 12 tane de üs kurmuş. Yunanistan'da üs kuruyor. Orada da üs kuruyor. Bir tezgah hazırlama içerisinde. Bunları görmüyoruz zannediyorlar. Peki bu insanlar nereye gidecekler?"
Soylu, konuşmasının ardından sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle anı fotoğrafı çektirdi, daha sonra kentten ayrıldı.
AA