ASGARİ ÜCRET MEVSİMİNDEYİZ

Ülkemizde artık 5 mevsim var. Beşincisi “Asgari ücret” mevsimi…
Sonbaharla kış arasına sıkışmış durumda.
Bu mevsimde herkes işi gücü bırakıp bunu konuşuyor. Ama her yıl dağ fare doğuruyor. Peki neden?
Çünkü iktidar “yoksulluğu bitirmek” yerine “yoksulluğu yönetmeyi” tercih ediyor. Nasıl mı?
Son 16 yıldır ülkedeki yoksul sayısı yaklaşık 17 milyon kişi.
Yoksulların 2021 yılı nüfusuna oranı yüzde 21. Yani her 5 kişiden birisi yoksul. Kalan 4 kişi de zengin değil tabi. Yüzde 13,8 ise sürekli yoksul. Yani yoksul doğup yoksul ölüyorlar.
TÜİK’in 10 Kasım 2022’de yayımladığı Eylül 2022 verilerine göre:
- Ülkemizde 15 yaş üstü nüfus yaklaşık 65 milyon (32 milyon 105 bin erkek, 32 milyon 787 bin kadın)
- Bunun 34 milyon 349 bin kişisi çalışabilir nüfus (22 milyon 875 bin erkek, 11 milyon 474 bin kadın)
- Çalışan sayısı 30 milyon 857 bin kişi (20 milyon 846 bin erkek, 10 milyon 11 bin kadın)
- İstihdam oranları yüzde 65 erkek, yüzde 30 kadın
- İşsiz sayısı 3 milyon 482 bin (Yüzde 10,9 - genç işsiz oranı yüzde 19,6)
İktidar asgari ücretle çalışan işçilerin oranı hakkında sorulan sorulara cevap vermiyorsa da kayıtlı çalışanların yaklaşık yüzde 45’i asgari ücretli. Konu da bunun için çok önemli.
TÜİK verilerine göre yoksulluk sınırı 2021 yılında 14 bin 34 TL olmuş. 2022 yılı Kasım ayı itibarı ile 25 bin 365 TL olmuş. (TÜİK henüz açıklamadığı için Türk-İş’ten alınmıştır.) Yani yüzde 80 artmış. Açlık sınırı 2021 yılında 3 bin 192 TL iken, 2022 yılı Kasım ayında 7 bin 785 TL olmuş. Yüzde 243 artmış. İktidar ise alım gücü gittikçe azalan asgari ücreti savunuyor.
Gerçekler ise:
- 2021 yılı için asgari ücret 2 bin 285 TL, Şubat ayı açlık sınırı 2 bin 719 TL (Açlık sınırının 434 TL altında)
- 2022 yılı ilk yarısı için asgari ücret 4 bin 253 TL, Şubat 2022 açlık sınırı ise 4 bin 553 TL (Açlık sınırının 300 TL altında)
- 2022 yılı ikinci yarısı için asgari ücret 5 bin 500 TL, Ağustos açlık sınırı ise 7 bin 2 TL (Açlık sınırının 1502 TL altında) (İşçiler ücretlerini çalıştıkları ayın bitiminde alırlar. Yani Ocak ayı ücreti Şubat ayı başında alınır.)
Her yıl belirlenen ücret AÇLIK SINIRININ altında. Emekçi aradaki farkı nereden buluyor diye soran yok. Çünkü bunu sorarlarsa karşılarına yeni icra daireleri açılmasına sebep olan icralar ve bankaların takibine düşen kredi kartı borçluları çıkacak. Onun için ‘İktidar yoksulluğu yönetiyor’ diyoruz. ‘Hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek’, ‘Aile sigortası olacak’ diyorsak bu gerçeklere dayanıyoruz.
Çözümünüz nedir diyorsanız:
- Konuyu kökten hallederek asgari ücret mevsimini gündemden çıkarmak ve istismarını engellemek için asgari ücret milletvekili maaşlarına oranlanmalı. Yani milletin vekillerine layık görülen yaşamın onlara vekalet veren ASILLARA da layık olduğu gösterilmeli.
- Bu yapılamazsa, öncelikle “Asgari Ücret Yönetmeliği”nin komisyonun üyelerini belirleyen 8’nci maddesi değiştirilmeli. (Mevcut durumda 5 devlet temsilcisi, 5 işveren temsilcisi ve 5 işçi temsilcisinden oluşmaktadır.) Yani her hal ve karda hükumetin istediği olmaktadır. 10 kişi veren tarafta 5 kişi alacak tarafta. Herkesçe malumdur ki “yoksulluğu yönetmek” isteyen hükumet işçinin tarafını tutmayacaktır. Bugüne kadar olduğu gibi. Yani komisyonda emekçinin fikri gerçekte yoktur.
- Milli gelir, her emekçinin yoksulluk sınırının üzerinde ücret almasını sağlayacak şekilde dağıtılmalıdır.
- Bu gerçekler ışığında 2022 yılı Asgari ücreti en az 2022 yılının resmi enflasyon oranında (gerçek enflasyon çok daha fazla olmasına rağmen) artırılarak mevcut durumu korunmalı, üzerine de artırım olarak merkez bankasının 2023 yılı için açıkladığı enflasyon oranının yarısı eklenmelidir. (Çünkü bir yıl öncesinin enflasyon oranının tamamını eklediğinizde asgari ücrete zam yapmış olmuyorsunuz. Yalnızca enflasyona karşı korumuş oluyorsunuz.)
- Bu ülkenin kaynakları buna yeter durumdadır. Beceremiyorlarsa bıraksınlar biz yapalım…
Kamuoyuna saygılarımla…

